Auralar (kuzey/güney kutup ışıkları)
“Sizin için yerde olanların tümünü yaratan O'dur.
Sonra göğe istiva edip de onları yedi gök olarak
düzenleyen O'dur. Ve O, herşeyi bilendir. „
(Bakara Suresi, 29)
“Sonra, duman halinde olan göğe yöneldi;
Böylece onları iki gün içinde yedi gök olarak tamamladı
ve her bir göğe emrini vahyetti...„
(Fussilet Suresi, 11-12)
Dünya atmosferi ile ilgili önemli mucize Fussilet Suresi'nin 12. ayetinde geçen "Her bir göğe emrini vahyetti" ifadesinde yer almaktadır. Yani ayette Allah'ın her tabakayı belli bir görevle görevlendirdiği belirtilmektedir. Yukarıdaki resimde görülen tabakaların her birinin insanların ve yeryüzündeki tüm canlıların yararı açısından çok hayati görevleri vardır. Yağmurların oluşmasından, zararlı ışınların engellenmesine, radyo dalgalarının yansıtılmasından, gök taşlarının zararsız hale getirilmesine kadar her tabakanın kendine özgü bir işlevi bulunmaktadır.
14 asır önce, gökyüzünün yekpare bir bütün sanıldığı dönemlerde Kuran'da, gökyüzünün katmanlardan meydana geldiği, üstelik bu katmanların sayısının "yedi" olduğu mucizevi bir biçimde haber verilmekteydi.
Çağdaş bilim ise Dünyamız'ı çevreleyen atmosferin belli başlı "yedi" ana tabakadan meydana geldiğini ancak yakın zamanlarda ortaya koydu.
Dünya atmosferinin sayısız yararlarından biri olan ve bir insan olarak hayretle izlediğim aura olayından bahsetmek istiyorum.
Auralar (kuzey/güney kutup ışıkları) gökyüzündeki, özellikle geceleri ve kutup bölgelerinde gözüken, doğal ışımalardır. Bu ışımalar ağırlıklı olarak İyonosfer’de de meydana gelir.
Aura, manyetosferde yüklü parçacıkların birbirleriyle çarpışmasından meydana gelir. Güneşten gelen elektronlardan, protonlardan ve ağır partiküllerden oluşan yüklü parçacıklar atmosferin yüksek kısımlarında (yaklaşık 80 km üstü, 50 mil) atomlar ve moleküller ile çarpışır. Bu parçacıklar Güneş’te oluşur ve Dünya’ya düşük enerjili güneş rüzgârları vasıtasıyla ulaşır. Güneş rüzgârının manyetik alanı uygun doğrultuda yaklaştığında (özellikle güney yönünde), Dünya’nın manyetik alanı ile etkileşir ve güneşten gelen parçacıklar manyetosfere girer aura ışımalarını oluşturur.
Dünyamız atmosferi bu radyasyon dolu ışmaları yer yüzüne ulaştırmasını engellenir. Böylece aura dediğimiz olay sayesinde yeryüzü canlıları radyasyondan korunmuş olur.
Tüm bunlar 14 asır önce okuma yazma bilmeyen bir insan tarafından nasıl bilinebilir? Aura olayı gibi uzay, fizik, biyoloji, matematik daha nice bilgilerden bahsediliyor yüce kitapta. Tüm bunlar Kuranın tanrı kitabı olduğunu gösteriyor tabi ki düşünen insanlar için.
Nereden geldik, nereye gidiyoruz, neden varız, ne olursa olsun bir şekilde gideceğiz, neden dünya ve uzay var, biz insanlar neden samanyolu galaksisinde yalışıyoruz? Tarih öncesi neler oldu, dünya insanlık için neden hazırlandı? Geçmiş zaman hakkında bir kısım bilgi sahibi olsakta evrenin oluşmasından öncesi zamana gidemiyoruz, zaman o dönemde varmı? Gelecekle bir kısım tahminlerimiz olsada bu yüce kitapta gelecekte ve dünyanın sonu ile ilgili de bilgi veriyor.
Sen neden insansın, neden bu yazıyı okuyorsan eğer bana göre şimdiki zamanda dünyadasın, geçmişte ve gelecekte değil?
Bu sorularıma cevap verebilecek var mı?
Bu soruları lütfen kendinize sorun.
Bana göre şimdiki zamandan goodby.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)